“Kahramanlar” ve “kurtarıcılar” ilkel toplumların ürünleridir. Bilgi teknolojisinin muazzam gücünü, parlak beyinlerin yaratıcı ve üretici yetenekleriyle birleştiren çağımızın kurumları, dünya politikalarını kendi toplumlarının çıkarları doğrultusunda yönlendirmek için kıyasıya bir mücadelenin içindedirler.
“Kahramanlar”dan, “kurtarıcılar”dan medet uman geri kalmış toplumlar ise ancak başkalarının çıkarlarına hizmet ederler.
Bunu aşmanın tek yolu, rant kavgalarından uzak, yaratıcı “ortak aklın” rehberliğinde sorunlara çözüm aramaktır.
Türkiye’deki Kürtler bu gerçeği kavramamış görünüyorlar.
Şimdiye kadar kurulan siyasi partilerin yönetici kadroları, sistemin mantığını aşamamış, tabanın özlem ve taleplerine cevap verememiş, yeni politikalar ve çözümler üretmekten uzak kalmış ve halkı ezen ve giderek daha da yoksullaştıran bu düzene, dolaylı olarak destek sağlamışlardır.
Oysa, bu tarihi dönemde, Kürtler, bir an önce sağduyuyu hakim kılmak ve “ortak aklın” rehberliğinde, çağdaş gelişmelerle uyumlu bir mücadeleyi yürütmek zorundadırlar. Bu, bir varoluş sorunudur.
Yeni parti kurma girişimlerinin sürdüğü bu dönemde, belki yararı olur, düşüncesiyle, HADEP ile ilgili birkaç yazıyı yayımlıyorum.
Kimbilir, belki bunlardan yararlanmak isteyen birileri çıkabilir.
28.10.2004 Mehmet Ali Aslan
Yazılar:
- HADEP Genel Kurulundan Beklenenler
- Bildiri Önerisi
- Karar Önerisi
- HADEP Parti Meclisine Uyarı
- İstifa Mektubu